Saturday, November 14, 2015

Sina Oğanın PKK'çı dostları



 Rasul Mursalov


Sinan Oğan'ın PKK'çı dostları



Türkiye seçimini yaptı.

Erdoğan halktan çaldı, halk ona yine oy verdi. Çalıp çırpmaya devam.

Bu seçim bazı kişilerin de eline koz vermiş oldu. Doğrusu bazı kişiler kendi partisinin kaybetmesinde istekliydiler. Çünkü parti ses kaybederse, genel başkana “güle güle” demek kolaydı. Başkanı uğurlamak ise onun yerine geçmeye yol açacaktı. Bu düşünceden yola çıkan o kişiler partinin oy kaybetmesi için uğraştı, didindi. Yakında bu da ortaya çıkacak demedi demeyin. Kendi adamlarına, ülkücüyüm, MHPliyim diyen kişilere AKP ye oy verdirdi.

Bahsi geçen parti MHP, kişi ise Sinan Oğan.

Sinan Oğan aday oldu MHP Genel Başkanlığına. Şaşırmadım buna, çünkü önceden biliyordum. Bazı arkadaşlar bunu tasdik eder ki, onlara bunu söylemiştim. Derdim Oğan değil, onun ihanetleri. Bir ucu beni ve bizleri bulan ihanetleri.

Kimdir Sinan Oğan veya hakkında bunları biliyor musunuz?

Azerbaycan milletvekili Qanire Paşayeva ile yakın dostluk ilişkileri.
Azerbaycan’ın diğer milletvekili Fettah Haydarov ile olan ilişkisi. 

Ve PKK’ya uzanan para kokusu...

Şimdi bu üç konu üzerinden açıklamamla bazı şeyler aydınlanacak beyinlerde.

Burada mevzudan kenara çıkarak bir şeyi dikkatinizi çekmek isterim ki, “milletvekili” denen kavram Azerbaycan’da milletin iradesi veya seçimle olmuyor. Cumhurbaşkanı tarafından birebir atanmayla oluyor.

Gelelim iddialarıma (size göre iddia) bildiğim gerçeğin ta kendisi. Oğanla ne selamım, ne de şahsıma karşı onun bir kötülüğü oldu. Sadece gerçek gerçektir ve herkes bir gün ettikleriyle yüzleşmelidir. Bugün Oğan yüzleşecek. Türk Dünyası’na karşı ettiği ihanet, karşılığında da maddi kazanç elde etmesine karşı bugün hesap verecek.

Yukarıda Qanire Paşayeva ile dostluk ilişkisinden yazdım. İlk önce bakalım kimdir Qanire Paşayeva? Size, Türkiye vatandaşlarına göre Türkçü, Karabağ için içi sızlayan milletvekili. Bir de Azerbaycan halkına sorun, kimdir Qanire Hanım?

Qanire Paşayeva, Haydar Aliyev’in ve sonradan hükumeti devrettiği oğlu İlham Aliyev’in yakın adamı. Zaten başka türlü mecliste oturamaz. Peki Haydar Aliyev kimdir?

Haydar Aliyev Sovyetler’in KGB Generali, Komünist Partisi Siyasi Büro Yönetim Kurulu Üyesi, Azerbaycan’ın 90lı yıllarda bağımsızlığına karşı çıkan, annesi Ermeni, babası Kürt (milliyet ayrımı gibi algılamayın lütfen) birisi. Sovyetler’in, PKK terör örgütünü kurmasında görevli iki kişiden biri. Azerbaycanı Sovyet işgalinden kurtaranların başında gelen, ilk demokratik seçimlerle Cumhurbaşkanı olan Ebülfez Elçibeyi askeri darbe ile indiren de Haydar Aliyev.

Haydar Aliyev, Süleyman Demirel ve Karen Demirçiyan ile birlikte 1993 yılında Azerbaycan’ın Kelbecer Şehrinde Rus ve Ermeni askerinin sivil halka karşı yaptığı katliama imza atmış. Bu üçlünün arasında bazı anlaşmalar var ki, insanın kanı donuyor. 

Bundan başka PKK kurucusu olan birinin sağ eli olarak tanınan Qanire Paşayeva, Türkiye sınırları içine girer girmez “Türkçü” oluyor, ama geri dönüşünde yine halka ahkam kesiyor. Hemen dönüp PKK yandaşı Aliyev’in vekilliğini üstleniyor.

Dikkatinizi çekerim Azerbaycan Meclisi hala PKK’yı terör örgütü olarak tanımadı. Meclis, orada Sinan Oğan’ın dostları Qanire Paşayeva, Fazıl Mustafa, Sabir Rüstemhanlı, Fettah Haydarov gibi nice kişiler tarafından temsil ediliyor. Bu kişiler Türkiye’de Türkçü diye tanınıp, ama aslında Aliyev’in izni olmadığı için PKK’yı terör örgütü olarak tanıyamıyor.

Azerbaycan'da PKK yandaşı Aliyev’in; halka ettiği zulmü ve günahı, suçu sadece Türk olmak ve özgürce söz hakkını kullanmak isteyen politikacıların, gazetecilerin, genç aktivistlerin, dindarların, blogcuların, hukukçuların zindanlarda nasıl mahvolduğu hakkında konuştuğunu duydunuz mu? Duyamazsınız. İşte bu kadar milliyetçi. Peki neden Sinan Oğan bir kere mecliste Azerbaycan dertlerini dile getirmedi? Çünkü aşağıda adını açıklayacağım kişiden, dolayısı ile PKK yandaşı Aliyev’den para alıp susması için.

Sinan Oğan basın önünde çıkıp bir kere Azerbaycan'da, 1969’dan bu yana insan haklarına yapılan saldırılarla ilgili Aliyev hükümeti hakkında açıklama yapsın. Çıksın bir kere Aliyev’in, Ebülfez Elçibeyi askeri darbeyle indirdiğini söylesin. Elçibey, Alpaslan Türkeş’in en yakın dostuydu. Sinan Oğan, ülküsüne ve davasına sevdalısı olan Elçibeyi değil, PKK’nın kurucuları arasında yer alan, Elçibey hükumetini darbeyle deviren kişiyi savunuyorsa, benim bir şey söylememe gerek yoktur. Gerisini siz düşünün.

Diğer yandan Fettah Haydarov ile olan dostluğuna gelelim. Kimdir Fettah Haydarov?

Kendi söylemi ile Azerbaycan Kürt Cemiyeti (PKK’nın Azerbaycan kolu) Başkanı, Bakan Kemaleddin Haydarov'un babası, milletvekili. Azerbaycan'da kendi nüfuzundan istifade ederek Bakü’de AKC (Azerbaycan Kürt Cemiyeti) için tuttuğu ofiste sık sık toplantılar yapmakta ve toplantılarda PKK üzerine konular konuşulmakta. Fettah Haydarov'un Sinan Oğan'la olan ilişkisini ve dostluğunu ilk zamanlar bilmemekle beraber Kemaleddin Haydarov'un büyük miktarda Sinan Oğan'a para aktardığından haberdardım. Sonradan Fettah Haydarov'un Sinan Oğan ile olan dostluğunu öğrenince paranın nasıl ve kimin tarafından taşındığı konusunda şüphe etmedim.

Evet Sinan Oğan'ın dostu Fettah Haydarov Azerbaycan Kürt Cemiyeti Başkanı. Zaten kendisi de bunu hiç kimseden saklamıyor, her yerde, hatta basında bile bunu açıkça söylüyor. Bir daha tekrar ediyorum, AKC aslında PKK’nın Azerbaycan koludur.

“PKK’ya uzanan para kokusu” dediğim olay budur.

  
Fotoğrafa dikkat ederseniz Atatürk resminin yanında Elçibey degil, Haydar Aliyevin resmi var.
_________________________________________________________________________________

Bir şeye daha dikkatinizi çekmek istiyorum, Fettah Haydarov ve İlham Aliyev PKK’nın bir kısım silah ve sigara ihtiyacını da sağlıyor. Azerbaycan'ın Nahçıvan Eyaleti üzerinden yapılan aktarımlar da, bölgenin Meclis Başkanı Vasif Talibov da bu işte aracı.

2011 yılında İsrail üzerinden Azerbaycan'da bir şirkete satılan (veya gönderilen) ses dinleme cihazları ve bazı küçük çaplı silahlar İlham Aliyev'in amcasının oğlu İlgar Aliyev'in sahip olduğu şirkete naklediliyor. Şirket, Bakü’de elindeki silahları ve dinleme cihazlarını hava yolu ile Nahçıvan’a gönderiyor. Nahçıvan Meclis Başkanı Vasif Talibov ise kara yoluyla silahı PKK’ya ulaştırıyor. Bu cihazlar ve silahlar aynı yıl içerisinde doğuda PKK’nın sivil minibüse düzenlediği hain saldırıda kullanılıyor. Olaylar 8 kişinin hayatını kaybetmesi ile son buluyor. Türkiye’de, Jandarma’nın olayı incelemesi ile yukarıda bahsettiğim silahların taşınma trafiği de ortaya çıkıyor. Bunun dışında bir de Vasif Talibov’un sahibi olduğu, Nahçıvan’da bulunan sigara fabrikasına ait binlerce sigaranın PKK mağaralarından çıkması elde edilen somut delildir.

Şimdi soruyorum sizlere; bir kere bile Azerbaycan’da yaşananları bir “Türkçü” olarak diline getirmeyen, PKK ile uzaktan veya yakından bağlantısı olan, davasını paraya kurban edebilen birisi MHP’nin başına geçmeli mi?

Azerbaycan’ın yüzde yirmisi Karabağ’dır ve ülke yalnız Karabağ ile sınırlı değildir. Ara sıra Karabağ hakkında konuşmakla da Türkçü olunmuyor. Tüm dünyanın bildiği bir gerçeği; Karabağ’ın Rusya tarafından -Rusya’nın adamı olan Haydar Aliyev tarafından- işgaline, bunun karşılığında Türkçü olan Elçibeyi devirmeyi ve hükumeti tekrar Rusya’nın esaretine vermesine sesini çıkarmayan birinin de Karabağ’a ne kadar samimi olduğu tartışılır.
Şimdi de MHP’ye genel başkan olmak ve tümden Türk dünyasına zarar vermek isteyen bu adama birileri yazdıklarımı iletsin. Cesaret sahibiyse çıksın da yukarıda adları geçen kişilerle neden, ne çıkar adına dostluk ettiğini açıklasın.

Bu bağlamda geçtiğimiz yılın ekim ayında, sürgünde olduğum dönem İstanbul’da iken bu olayları bazı ülküdaşlara anlattım, olmaz öyle şey dediler. Hatta Sayın Bahçeli ile görüşmek istedim ama sonradan Sinan Oğan’ın dostu Aliyev’in isteği üzerine Türkiye sınırlarından çıkarıldım ve bir daha girişime siyasi yasak koyuldu.

Çünkü ben Türkçüydüm!

Ben kim miyim? Azerbaycan Türk’ü ve Türkçü olduğum için Oğan’ın dostu Aliyev tarafından sürgünde yaşamaya mahkum edilen genç politikacı Rasul Mursalov.


No comments:

Post a Comment