Friday, June 12, 2015

Demirele rahmet yok!

                                                        Demirele rahmet yok !                                             
  Süleyman Demirel Azerbaycan’ın gözü ile.

  Süleyman Demirel denilince Türkiye Cumhuriyetinde büyük siyaset adamı, Başbakan, Cumhurbaşkanı ve.b bu gibi üst-düzey yetkilerle hayatını siyasete adamış bir kişi göz önüne çıkıyor. Ama birde Azerbaycan Cumhuriyetinden Demirele bakınca nasıl bir kişi, siyaset adamı görüyoruz?

  Demirel Azerbaycan halkının gözünde demokratik Cumhuriyetin yıkılmasında büyük emeyi olan, komunist Haydar Aliyevin darbesini destekleyen ve Azerbaycan’ın bu gün diktatörlük rejiminde idare edilmesinde büyük pay sahibi bir siyaset adamı. Yani gözümüzde hayin, demokrasi düşmanı ve 22 yılı aşkın süreçte Azerbaycan halkına edilen zulmün baiskarı. 1993 senesinde askeri darbeyle demokratik Azerbaycan Cumhuriyetini kendi çıkarları ve arkadaşlık ilişkisi nedeniyle yıkılmasını maddi, manevi destekleyen düşman.

  O zamanki tarihe göz atalım.

  20 Ekim 1991 genel seçimlerinde DYP oyların yüzde 27'sini alarak çıkardığı 178 milletvekiliyle TBMM'de birinci parti durumuna gelince Demirel hükümeti kurmakla görevlendirildi. 20 Kasım 1991'de Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) ile bir koalisyon hükümeti kurdu. Aynı dönemde Cumhurbaşkanı olan Turgut Özal ile arasında yetki “çatışması” uzun süre devam etti. Başbakan ve Cumhurbaşkanı hiç bir konuda ortak fikiri savunmadı ve ara gittikçe açıldı.

  Turgut Özal Azerbaycan Cumhuriyetinin dostu idi. Demirel ise aksine, Azerbaycanın düşmanı Rusyanın, onun içimize sızan ajanı Haydar Aliyevin dostu idi. Özal Azerbaycanın zor durumda olmasının bilinci ile her türlü yardım etmekte Ebulfez Elçibeye söz vermişti, ancak onunla aynı dili konuşamayan Demirel bu yardımlara engel olmaktaytı. Azerbaycan yenice bağımsızlığını ilan etmişti. Karabağda savaş devam etmekteydi ve ülke zor durumdaydı.

  1992 senesinde ilk kez demokratik seçimler oldu ve Ebulfez Elçibey Cumhurbaşkanı seçildi. Zamanın Türkiye Cumhurbaşkanı Özal ile arası iyi olan Elçibey bazı konuları görüşmüş, Özalın, yani Türkiyenin desteyini ala bileceyini düşünmüştü. Ancak Türkiyenin desteyini alırsa savaşta olduğu Rusyaya karşı büyük bir güç olabilirdi ve bu durum Rusya yandaşı, komunistleri çok düşündürüyordu. Rusyanın adamı Haydar Aliyev hemen işe konuldu ve Başbakan Demirelle görüşmelere başladı. Türkiye Azerbaycan ilişkilerini zayıflatmak ve Azerbaycanı Rusya karşısında güçsüz duruma düşürmek lazımdı. Ancak arada Özal ve Elçibey engeli vardı. Bu kişileri aradan kaldırmak şart olmuşdu.

   H.Aliyev ve S.Demirel Rusyanın isteyi ve talepi ile karşılıklı gizli anlaşma yapdı – Demirel Elçibeyi devirmekte Aliyeve, Özalı devirmekte ise Aliyev Demirele yardım edecekti. Anlaşma kısa sürede  tamamen gerçekleşti.

  Tarihlere dikkat ediniz.

 17 nisan 1993 tarihinde Özal hayatını kaybediyor. Aslında sui kastle zehirlenme sonuçu hayatını kaybettiyi bu gün her kese malum. Ancak hal-hazırki hükumetlerin (aslında diktatörlüklerin kavramı daha uygundur) yakınlığı nedeniyle sui kastın Aliyev tarafından yapıldığı tam olarak ışıklanmamakta. Ancak iddia ediyorum ve zamanla ortaya çıkmasına şüphem yoktur ki, bu sui kastı Haydar Aliyev düzenliyor ve bununlada anlaşmanın bir tarafı hayata geçmiş oluyor.

  Özalın ölümünden 17 gün geçince, yani 4 mayısta Demirel Cumhurbaşkanlığına adaylığını öne sürdü ve 8 mayısta Meclis oylaması ile Cumhurbaşkanı koltuğuna oturdu. Buraya kadar pilan işledi ve ardınca pilanın diger tarafının hayata geçirilmesi yönünde çalışmalar hızlandı. 4 haziran Gence kıyamı adı ile tarihe yazılan askeri darbe gerçekleştirildi Azerbaycanda. Haydar Aliyevin askeri darbesinde başkanlık yapan komutan Suret Huseynovu Başbakan yapması da bu darbede Aliyevin elinin olmasının ıspatıdır. Bu darbe için Demirel Aliyeve yüklü para ve manevi destek sağladığıda bilinmektetir. Bununlada karşılıklı gizli anlaşma kısa sürede hayata geçirilildi ve Türk dünyasının yaklaşılması pilanı Rusyanın istegi ile mahf edildi. Haydar Aliyev Azerbaycan hükumetine el koydu ve o dönemden günümüze hala ülkeyi Rusya sömürgesine vermiştir. Tabi kendiside bir taraftan sömürmekte. 22 senelik iktidar halka zulm etmekte ve ülkenin tüm doğal servetini yurtdışına kaçırmakta.

  Demirelin Azerbaycan insanı gözünde en çok görülen olay ise …
  Sene 93, Demirel Başbakan ve yukarıda bahs ettigim çirkin Rusya projesinin, pilanın başlatılmasına çok az süre var. Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde Rusya-Ermenistan askeri birligi ile şiddetli savaş devam etmekte. Her gün şehitler, yaralılar ve bölgeyi mecburen terk eden sivil vatandaşlar var. Ülke bağımsız olalı  iki sene olmadı, savaş ve politik davalar ülkeyi güçlenmesinde büyük engel yaratmakta. Cumhurbaşkanı Elçibey Türkiye hükumetinden yardım kredi istiyor – 200 milyon dolar. Ancak hükumet Demirelin elinde ve bu adamda Rusya KGB ajanı Aliyevle yakın ilişki içinde, Rusyanın projesi ile Azerbaycanı mahf etme peşinde. Doğal olarak kredi verilmiyor, Özal çok istese bile.
  Elçibey ikinci kez yardım için müracaat etdigi Türkiye Cumhuriyeti bu seferde itiraz edecekti. Bu sefer yardım çok küçük bir şeydi, ancak manevi ve insani bakımdan oldukça büyük. Savaş bölgesinden sivil vatandaşları çıkarmak gerekiyor. Ermeni –Rus askeri birlikleri etrafı sarmış ve köyleri, şehirleri ateş çemberinde tutuyor. Çemberden sivilleri çıkarmak için yalnız helekopter yardımcı ola bilirdi. Elçibey Türkiyeye telefon ediyor ve helekopter yardımı istiyor.

  Sonuç, “0” helekopter... Yani yardımdan imtina ediliyor. Ve yüzlerle çoluk-çocuk, yaşlı, kadın kurşuna diziliyor, katl ediliyor. Bu helekopter yardımını da Demirel engelliyor ve orada katl edilen insanları kaderine bırakıyor. Ne var ki, Rusya projesine ihanet etmesin.

  Şimdi Demirel Azerbaycan insanının gözünde bu türlü anılmakta.

 Karabağda katl edilen yüzlerle insana bilerekten yardım etmemesi.

 Demokratik Azerbaycanı Rusyaya teslim etmekteki maddi ve manevi yardımı.

  22 senedir devam eden diktatörlüyün kurulmasına katkıları...

  Kimse Demirele rahmet dilemiyor Azerbaycanda. Yani azından tarihi gören, okuyan kimse.

  Bende Azerbaycanı, vatanımı seven bir vatandaş olarak Süleyman Demireli en içten nefretimle anıyorum, tıpkı Haydar Aliyevi andığım gibi. Birde Haydar Aliyev öldügünde dedigimi Demirel için de tekrar ediyorumn- “Dünyadan bir pislik daha gitti”.

Rasul Mursalov
12 haziran 2015.
Nadir Haber qazetesi, Türkiye.

No comments:

Post a Comment